İkizalev mi Bağımlılık mı?

İkizalev bağı size çok yoğun gelen, birebir benliğinizi etkileyen, ruhunuzu bütünüyle saran bir bağdır. Bazen farkındalık düzeyimize göre sarıp sarmalanan şey, ruhumuz mu, kalbimiz mi, yoksa egomuz mu bilemeyiz. Bazı ilişkiler egomuza iyi gelir. İşte tam da bu yüzden o kişileri hayatımızda tutar, onlardan vazgeçmek istemeyiz. Egonuzu saran bir ilişki, karşı taraf için de aynı sizde olduğu şekilde gerçekleşir. Bu durumda bu ilişki içerisinden çıkmak da oldukça zorlaşır. Gözlemlerim kadarıyla bizim aşk sandığımız şey bu egonun mükemmel bir şekilde sarılmasından başka birşey değildir. Çünkü gerçek aşk hiçbir bağa ihtiyaç duymaz.

Bağ kurma ve o bağın fonksyonları konusunda şöyle bir güncel örnek vermek daha uygun olacaktır. Örneğin sevdiğiniz kişiye mesaj attınız ve size cevap vermekte gecikti…bekliyorsunuz. Huzur içinde bekliyorsanız aranızda gerçek bir sevgi bağı vardır. Eğer cevap vermedi diye heyecan yapıp, panik atak geçirip, tekrar yazma isteği ile yanıp tutuşma hissi, başına kötü birşey mi geldi acaba gibi düşünceler; bunların hepsi bağımlılık (co-dependency) göstergesidir. Özellikle anneler çocuklarına bu şekilde davranırlar, burdan bir çıkarım yapmak mümkündür. Eğer co-dependant bir anneniz varsa ki yüksek ihtimal öyledir, co-dependant bir lişkiniz de vardır demektir. Basitçe öğrendiğiniz şekilde davranır, sevgiyi bildiğiniz şekilde gösterirsiniz.

Oysa sevgiyi göstermenin binlerce yolu vardır… Bunları şöyle bir hayalinizde canlandırın…., ben de şu an canlandırdım. Tüm bunlar bir tarafa sevdiğinizle yan yana dururken veya yan yana durmazken, o sizin onu sevdiğinizi hissediyorsa, siz de onun sizi sevdiğini hissediyorsanız, arada hiçbir medya, araç, söz ve hareket yoksa… işte o zaman gerçek aşk sizi bulmuş demektir, ya da siz onu. Çünkü gerçek aşk çabasızdır ve ifade edilmeye de ihtiyaç duymaz.

Gerçek aşk içinizdedir aslında… bunu başkasında aramak çok manasızdır. Bunu bulmadan da; hem böyle konuşmak, hem de bu sarfettiğim sözlerin tümü manasızdır. Bazen arkadaşlarım soruyorlar “iyi de nasıl bulacağız, “içimizde” onu anladık da, nerde?” bu çok doğru ve doğal bir tepkidir. Ben de olsam bunu duyduğumda, aynen bu tepkiyi verirdim. Bunun cevabını ne yazık ki ben veremeyeceğim, bu cevabı ancak siz verebileceğiniz için bu gerçek bir aşktır. Ben verebilseydim zaten gerçek olma şansı gittikçe düşerdi. Endişe etmeyin bulmak aramaktan daha kolaydır. Bu içinize doğru yaptığınız yolculukta, daha da anlamlanacak bir sözdür.

Konumuza dönersek, eğer sevdiğiniz size nasıl davranıyorsa davransın bunu Kabul ediyorsanız, sıkıldığınız üzüldüğünüz birşey olduğunda bunu paylaşıp ortak çözüm bulmaktan kaçınıyorsanız, onun değişeceğini düşünüp, sevdiğinizi söylediğiniz kişinin ileride olacağını umduğunuz hali ile aşk yaşıyor, şu anda yaptıklarını sürekli arkadaşlarınıza şikayet ediyorsanız, ilişkinizde dercelendirmek üzere bir bağımlılık durumu vardır.

Bazı twimflameler ayrılık dönemlerinde, biri kaçıp da diğeri kovalarken (benim inandığım bir dinamik değildir fakat göründüğü hali ile dile getirdim) kovalayan kişi, istediği ve arzuladığı karşılığı, kaçan taraftan alamıyorsa, kendini kontrol edemiyorsa, bir sevgi dolu mailer atıp diğer taraftan cevap alamadığında ikizalevim dediği kişiye kötü sözler sarfediyorsa burada da bir bağımlılık halinden bahsetmek mümkündür. İkizalev ilişkileri, ego çok devreye girerse, aşırı derecede bir bağımlılığa, ruh çok devreye girerse de aşırı derecede bir özgürlüğe neden olur. Hiçbirşeyin aşırısının iyi olmadığını, aslolan şeyin “denge” olduğunu söyledikten sonra, bunlar eğer dengelenmez ise aynı sonuca neden olurlar. Önemli olan birbirine bağlılık (interpendency) ve dayanışmadır. İkizalev ilişkileri özü gereği bağımlı olmaya çok müsaittir, burda egonun oyununa gelmemek büyük bir akıl, iyi derecede bir farkındalık ve en çok da sabır gerektirir.

İkizaleviniz sizinle beraber olmak istemiyorsa, sizi sevmediğini açıkça söylemişse, bu onun hazır olmadığı manasına gelir, onu kendi haline bırakmaz, sürekli takip ederseniz bu davranışınız kavuşamama sürecini daha da uzatacak ve onun size kendi isteğiyle dönmesini gitgide imkansız hale getirecektir. Geçen okuduğum bir haberde, amerikada bir kadın için tutaklama kararı çıkarmışlardı, ikizalevi olduğunu düşündüğü evli bir adama hiç cevap almadığı halde günde 400 kez mesaj attığı için. İkizalev bağı sizi bu duruma sokabilecek güçtedir, bu gücü ego üzerinde kullanırsanız bu hale, ruh üzerinde kullanırsanız başka bir hale dönüşür. Sizi özgürleştirir, tamamlar, kendinize döndürür.

Bağımlı ilişkilerin temeli bebekliğimize dayanır. Hayatta kalabilmek için annenizin sizi emzirmesine, ebebeyinlerinizin veya bakıcınızın sizin ihtiyaçlarınızı karşılamasına ihtiyacınız vardır. Bu süreçte en ufak bir aksama olursa veya ebebeyinden kopuş travmatik olarak yaşanırsa bu, derinlerde kalacak ve sonradan kendini bağımlılık olarak ortaya çıkaracaktır. Bu ilk erkek/kız arkadışınızda kendini mutkala gösterir. Sonrasında bunu iyileştirmek hatta öncelikle farkına varmak sizin elinizdedir.

İkizalevinizle beraber bağımlılık durumunu aşmayı seçtiyseniz bu da mümkündür. Önemli olan ondan ayrı geçirdiğiniz sürede, bir ilişkiden başka bir ilişkiye kosmamak, sabır edip sevdiğinizi söylediğiniz kişiyi beklemek esastır. Bu iyi ve geçerli bir yöntemdir. Sonrasında bağımlılık geçtiğinde, gerçek aşkınızı bulmanız an meselesidir. Evren kimseyi bu konuda aciz bırakmaz.

Bu bekleme süreci zor bir süreçtir. Dışarıdan bakıldığında herşey normal veya hayattan zevk alıp eğleniyormuşsunuz gibi görünse de içeride ruhunuz bir şok atlatmaya çalışıyordur. Ruhunuzun yaşadığı ilk şok, bizim, hepimizin en derin acısıdır. Bu şok da yaradandan, kaynaktan her nasıl ifade etmek isterseniz, koptuğumuz an ruhumuzun aldığı derin yara ve bununla beraberinde gelen şoktur. Bunu doğum anı ve annenizle göbek bağınızın kesilmesi ile benzetmek mümkündür. Tıpkı bunun gibi, kaynaktan koptuğunuz anda ruhunuz da artık tek başınadır, onu besleyen kaynaktan ve ait olduğu ortamdan ayrılmıştır artık. İşte ikizalevle ayrılık demek bu şoku tekrar, bu güçte ve yoğunlukta yaşamak ile birebir aynıdır. Bunun nasıl bir acı olduğunu tahmin bile edemezsiniz. İşte ruhunuz böyle bir acı içerisinde iken, o kopma anının şokunu, ağır ağır atlatmaya çalışırken, siz de dünya düzleminde günlük isterinize odaklanmaya çalışırsınız.

Bazı ikiz alevler bu dönemi o kadar yoğun geçirir ki, aynı eskiden çilekeşhane dediğimiz odalara kapanıp aylarca çıkmayan, az bir yemekle beslenen, ulvi kişilerin hayatlarına benzer hayatınız. Bu dönemi, gerçek aşka giden yollardan biri gibi düşünmek mümkündür. Aşk sizin gerçekliğinize uygun olacağından, bu dönem de size uygun şekilde geçeçektir. Şöyle ki aşktan her ne anlıyorsanız, benliğiniz, kimliğiniz nasıl yapılanmışsa, neye izin veriyorsa öyle geçecektir. Bu dönemde çiftlerden, kovalayan kişilerin başından geçen enteresan olaylardan örnekler verirsek; başka bir adamı öpmeye kaltıklarında, adamın burnunun kanamaya başlaması, başka biri ile cinsel birleşme yaşamak istiyenlerde, aniden ortaya çıkan engellerle birleşmenin gerçekleşmemesi gibi. Randevularınızın son dakika iptal olmasına da şaşırmayın. Bunun sebebi evrenin planına ters düşen harketler yapmanızdır. Plan siz ister isteyin ister istemeyin, olması gereken şekilde ilerler. Bunun nasıl bir plan olduğunu da ancak sonunda anlayabilirsiniz.

Evrenin herkes için, insan ayırt etmeksizin, mükemmel bir planı vardır. Sizin başınıza gelen kötü şeyler sadece bu plandan saptığınızın bir göstergesi olabilir yada bazen bu kötü şeyler de planın bir parçasıdır; bunu yaşayarak sonradan oğreniriz. Biz ne kadar aklımızla bunu kavramaya ve anlamaya çalışırsak çalışalım, ancak küçücük bir ucunu görebiliriz. Bu planlar ve ilahi zamanlama, evrensel düzenin temelini oluşturur. Bunu akıl ile çözmeye çalışmak faydasızdır.

Bazı kişiler bu durumdan kurtulmak için enerjitik bazı yöntemlere başvurmaktadırlar. Örneğin ikialevinizle olan bağınızı koparmak için, enerjitik kordon kesme işlemi gibi. Siz istediğiniz kadar deneyin bunu başaramayacağınızın garantisini veririm. İkizalevler yanlızca taç çakralarından maviye çalan gümüş bir kordonla bağlıdır. Ve tüm alemler üzerindeki hiçbir kılıç, başmelek mikailinki de dahil olmak üzere, bu bağı kesemez ve hiçbir güç de bu bağı koparamaz. Bu da evrenin başka bir mucizesidir, bu bağ en otantik hali ile varoluşu simgeler.

Bunu söyledikten sonra, sizin de anlayacağınız gibi, büyük bir planın parçası halinde bu ikizalev çiftinin bir tarafı olarak, hayatınızın kalan kısmını sürdürecek, ruhani gelişiminizi tamamladıktan sonra, gene bu bağ yardımı ile ikizalevinizle tekrar birleşecek ve bu şekilde dünya düzleminden ayrılmış olacaksınız. Bunun bir lanet olarak da görebilirsiniz bir ödül olarak da, bu gene gerçek aşktan ne anladığınız ile ilgilidir. Her ne yapıyor olursanız olun, yanlızca gerçeğinizi yaşarsınız. Özgür irade kavramı da tam da burada başlar. Bu kavramı da başka bir yazımda ikizalevlerle ilişkili olarak irdeleyeceğim.

Reklam
%d blogcu bunu beğendi: