Bu dünya üzerinde bedenlenmiş tüm varlıklara, evren tarafından tanınmış, eşit bir hak vardır. Bu hiçbir canlı için farklılık göstermez ve bizi birbirimize yakınlaştıran birçok ögeden sadece biri ve en önemlisi olarak aramızda durur. Bu bizi eşitleyen, bağlayan ve bu dünyaya tutunmamızı sağlayan, aynı olan tarafımız, özgür iradedir.
Hiçbirşey özgür iradenizden bağımsız değildir, siz de evrenin özgür iradesinden bağımsız değilsinizdir. Bu yazıda daha ziyade bireysel özgür irade kavramından bahsedeceğim ve özgür iradenin ikizalev bağı ile ilişkisini irdeleyeceğim.
Özgür irade, en basit anlamı ile, kendimiz dışında hiçbir unsurun etkisinde kalmadan karar alabilme yetisidir. Salt özgür irademizi kullanarak aldığımız bu kararlar bizi süphesiz en yüksek hayrımıza doğru götürecektir. Özgür irade ruhumuzun bu dünyanın düzenine uyum sağlama şeklidir.
Asıl problem özgür irademizle değil, özgür olmayan irademizle, başkalarının veya negatif unsurların etkisinde kalarak aldığımız kararlardır. Bunların da özgür iradeye dahil olduğunu söyleyen felsefeciler olsa da burda benim özgür iradeden kastettiğim, tamamen bireysel ve özgür alınmış kararlardır. Burada şüphesiz kader-kısmet kavramları da devreye girer. İnsanın özgür iradesi o kadar güçlüdür ki, kaderinden öte de bir karar alabilir fakat evren öyle bir sistem kurmuştur ki, gene de aldığı her karar onu asıl varacağı yere doğru götürecektir. Bunun dışına hiçbir varlık çıkamaz.
İkizalevler yaradılışları gereği, bir arada olma, bir arada kalma, beraber faydalı bir misyon edinme, insanlara ruhani gelişimlerinde destek olma amaçları ile burdalardır. Bu bağlamda bu çiftin ayrı kalması düşünülemez, bu pratik de olmaz. Yaradılış gereği, beraber olmak için vardırlar. Bu beraber olma hali yüksek ruhlar tarafından sürekli bir koruma altındadır. İkizalev çiftlerinin arasına girmeye çalışan tüm kişiler, varlılkar, negatif enerjiler yok olmaya mahkumdur. Bilerek ve isteyerek, kendi egonuzun yönlendirmesi ile bu çiftin arasına girerseniz, sizin hayrınıza olmaz. Bu tip davranış gösteren insanlarda, aniden başa gelen kazalar, iş kayıpları, sağlık kayıpları sıkça görünür. İkizalev süreci baştan sona evrenin en yüksek güçleri ve ruhları tarafından korunur. Bu süreç plana uygun şekilde, plan dahilindeki zamanlama içinde işler ve tamamlanır. Bu süreç karşısına çıkan hiçbir engeli tanımaz ve asıl amaç dünyevi alemde de birleşmenin gerçekleşmesidir.
Bu durumda akla gelen ilk soru, “ikizalevlerden biri, ilişkinin yogunluğundan ve alınan derslerin ağırlığından ötürü başka bir eş seçmek isterse ne olur, yada bu mümkün müdür” olacaktır. Bunu kısaca irdelersek yerinde olur.
Özgür irademizle, ikizalevinizle yollarınızı ayırıp, dünya düzleminde daha kolay ilerleyen bir ruheşi ile hayatınızı geçirmeyi planlamış olabilirsiniz. Bundan dolayı siz özgür iradenizle istediğinizi seçin, planlanandan farklı bir şeçim olmayacaktır. Bazı ikizalevler beraber olmamayı, bu dünyaya gelmeden önce kararlaştırmışlardır. Bu ortak bir karardır, zira aynı yüksek benliğe ait iki varlıgın farklı kararı olması mümkün değildir.
Bu karar doğrultusunda çiftler ömürlerini başkaları ile geçirebilirler. Fakat böyle olması gene de onların bu dünya düzleminden ayrılırken birleşmeyeceklerinin kanıtı değildir. Onlar bu dünyadan ayrılırken, yaradan tarafından gene ilk hallerine döneştürülecek ve birleştirilip öteki aleme alınacaktır. Planlanan ne ise o gerçekleşecektir.
İster beraber olun, ister ayrı, twinflaminizden hiçbir zaman kopmuş değilsinizdir. Bu bağ heralde, her türlü testi geçebilecek olan tek bağdır, bu testlere sizin ilişkinizi sabote ederek oluşturduğunuz testler de dahildir. Kısacası “tanrı hata yapmaz” fakat siz istediğiniz kadar yapabilirsiniz, bu sonucu değiştirmeyecektir.
İkizalevler genelde aynı anda dünya düzleminde olmazlar, biri ruhani boyutta kalmışken, diğeri burada dünya düzleminde ortak görevlerini sürdürürler. Burada bahsettiğimiz kişiler aynı anda dünya düzleminde olduklarına göre bunun birincil sebebi bir misyondur, ikincil sonucu ise bu şekilde çok güçlü olduklarıdır.
Bu güç pozitif bir güçtür, bu güç iradesini tanrının iradesinden alır. Bundan dolayı ikizalevleri ayırmaya çalışan negatif güçler her türlü yolu deneyecektir. İkizalevlerin bu konuda uyanık olması şarttır ve bu bir sorumluktur da aynı zamanda. İkizalevlerin her ikisi de ilişkinin devamı için her türlü fedakarlıkta bulunmakla yükümlü ve sorumludur.
Bu negative güçler, en yakınlarınızı bile bu kötü amaç için kullanabilir. Sizin kendinizden şüphe etmenize yol açabilir. Sizin kendi ikizalev sürecinizden şüphe etmenizi sağlayabilir. Karşınızdaki ikizalevinizi size düşmanmış gibi bile gösterebilir. Bunlar dünya boyutundaki ilüzyonlardır. Bunlara inanmamak, gönül vermemek, hayatınıza sokmamak, tepki vermemek sizin elinizdedir. Bu davranıştan siz sorumlusunuz.
İkizalevler ruhani boyutta hiçbir zaman ayrı değillerdir. Onlar birdir ve tektir, fakat dünyevi boyuta geçildiğinde ortaya çıkan ayrılık kavramı ikizalevlerin çoğunu zorlamaktadır. Bu ayrı olma halinde zorlanmamak için belirli bir ruhani seviyeyi aşmak gerekir. Bu seviyeye gelene kadar çoğu ikizalevin zorlanması doğaldır. İkizalevlerden biri beraber olmayı istiyor diğeri istemiyor ise, burada bir ikizalev bağından söz etmek mümkün değildir. Eğer bu bir yanlış yönlendirme değilse, hiçbir ikizalev kendi yarısından özgür iradesi ile ayrı olmak istemez, isteyemez.