11.11

Bu yazıyı yazmak için bir gün bekledim ve bir kopyasını daha başka bir yerde tutmamaya karar verdim.

İkizalev yolunda ilerleyen kişilere ışık tutma görevimi yerine getirirken bazı önemli konulara dikkat çekmek ve yaklaşan 21 aralık dönemini haber vermek istedim. 21 aralık 2012 de başlayan ikizalev enerjileri dönemi 4 yıllık bir evreyi tamamlıyor. Bu ikizalevler için önemli bir dönüm noktası.

İkizalevi ile ilgili problem yaşayanlar, konuşamayanlar, kavuşamayanlar ve daha nice kadın ve erkekler; önümüzdeki günlerde bununla ilgili gelişmeler yaşamaları kuvvetle muhtemeldir. Fakat bu güzel haberi vermeden önce doğru nokta atışı yapmak adına bir kez daha hatırlatmak istediğim bir konu var.

 

İkizaleviniz aynı zamanda sizsiniz… 

Yanlış duymadınız ve bu hep karşı tarafa odaklandığımız için, hep ne zaman dönecek, ne zaman arayacak, ne zaman görüşeceğiz, ne zaman sevişeceğiz, ne zaman kavuşacağız, ne zaman sevgilisini bırakacak, ne zaman karısını terk edecek diye diye, düşüncede geçirdiğimiz anların ikizalev ilişkisine ne kadar zarar verdiğini anlatmak için yazdığım bir cümle idi.

İkizaleviniz sizin içinizdedir. O mutluluk, o huzur, o sevgi, içinizdedir. Bu tanrı sevgisi, allah aşkı ile bir olan, içimizdeki özden gelen durumdur. Bunun farkındalığına varmadan ikizalev ilişkisini yürütmeniz mümkün olmaz, gelse bile, dönse bile bu kısa süreli olur. Bunu yaşamadan anlamak ne kadar zor ise, anlatmak da bir o kadar zor.

Yüzünüzde onu düşündüğünüzde beliren gülümseme, gözlerinizin zaman zaman dolması, şevk ve arzunun bir arada durup hiç eksilmemesi, sürekli onunla berabermiş gibi hissetmek, bunlar hep bu “kendinizin içindeki ikizalevi” bulmanın evreleridir.

Bu evre şuan için çok önemli, bu evreye gelmiş ve tamamlamış olmak, 21 aralığa kadar size ikizev bağınız ile ilgili bir gelişme yaşatacaktır. Bu kısmı tamamlamadıysanız ikizaleviniz sizden uzak duruyor gibi gözükecektir. Bunda şaşılacak bir durum yok, çünkü kendi içinizdeki erkek veya kadın ile ilişkiniz ikizalev ilişkinizi etkiler.

Bundan dolayı kendinizi sevmeye ve öncelikle tanımaya odaklanmalısınız. İkizalev sevgisi öyle kör bir aşk değildir, neyi sevdiğinizi bilmeden sevmek, ancak geçici bir duygu durumu yaşatabilir o kadar. Neyi sevdiğinizi bilmek için öncelikle içinize bakın, siz kendinizi severken neyinizi seviyorsunuz, kendinizi tanıyın. Mevlana’nın dediği gibi… kendini bil… Bu çok önemlidir basit gibi gözükse de. Yurt dışında ikizalev sitelerinde “Rumi” diye söyleyen kişinin bahsedildiği küçük cümleler Mevlana Celalettin-i Rumi ye ait olduğu için bu şekilde adlandırılmıştır. Bizim bir türk olarak yüzyıllardır içinde yaşadığımız bu cevher sanki yeni birşey gibi, bu sitelerde yayımlanmaktadır. Türkiye’nin göbeğinde duran bu cevherden siz de güç alın. İkizalevinizle ilgili inanç temellerinizi koşulsuz sevgiye dayandırın. Mevlanayı okuyun, anlamaya çalışın, onun sözlerine kulak verin, size en büyük IŞIĞI bu dönemde o tutacaktır. Kendi içinizdeki ikizalevden kastımı anlamaya çalışın.

Sizin birebir yansımanız olan tüm evren ve hayatınızı kavrayın. Geçmişi unutun ve geleceğe bakın. Belki bu dönemde ikizaleviniz sandığınız kişilerin aslında ikizaleviniz olmadığını öğreneceksiniz, belki özünüze doğru yaptığınız bu yolculuğun, tam dibine geldiğinizde yansıttığınız enerji size gerçek ikizalevinizi getirecek, belki de bu dört yıl sadece bazılarımız için bir sınavdı. Bu ihtimali de göz önünde bulundurun. Bunu okuduğunuzda içinizde bir kızgınlık oluyorsa (benim geçtiğimiz yıllarda “belki o ikizalevin değildir” diye duyduğumda oluyordu) egodasınız demektir ve ikizalevinizle olma şansınız düşük demektir. İlk önce egonuzu kalbiniz ile dengelemelisiniz. Egoda kaldığınız sürece koşulsuz sevgiden uzaklaşırsınız, bu da ikizalevinizden uzaklaşmak demektir.Kalbinize ve sevginize odaklanın ancak bu şekilde özünüze doğru hareket edebilirsiniz. Yoksa akılda kalırsınız ve bu size hiçbir şey kazandırmaz. Mevlana öğretisindeki akıl ve gönül kavramlarını irdeleyin. Anlamaya çalışın.

Kendinizi keşfedin, sevdiğiniz şeyleri yapın, kendiniz affedin, hatalarınızı sevin hatta bu aralar o kadar sevin ki düzeltmeyin hatalarınızı. O ikizalevinize duyduğunuz amansız ve koşulsuz sevgiyi kendinize yöneltin, ilk başta zorlanabilirsiniz, vazgeçmeyin. Kendiniz çok sevin hiç kimsenin sevmediği ve sevemeyeceği kadar. Bu şekilde doğru bir enerji dalgası ve frekansta olup kendinize hayatınızın ilişkisini çekebilirsiniz. Belki de bu bir ikizalev değil bir ruh eşidir, ruh ikizidir, belki ayna ikizalevdir, belki yakın ikizdir. Bunun esnekliğine sahipseniz egodan çıkmışsınız demektir. İlle de ikizalev diyorsanız kendinizin Allaha karşı tam teslimiyetini sorgulamanızı öneririm. Eğer inancınız yoksa akışta olma halini deneyimleyebilirsiniz ve en azından herkese ve her şeye %50 şans vererek yolunuza devam edebilirsiniz.

Sözlerimi bitirirken buradan beni takip eden ve e-maillerini eksik etmeyen kişilere teşekkür ediyorum. Bir yolu yürürken yalnız olmadığını bilmek kadar güzel bir şey yoktur. Ve bu söylediğim o yolu yürüyen herkes için geçerlidir. 11.11 enerjilerini iyi değerlendirin, önümüzde gelecek olan dolunayı 14.11 i iyi değerlendirin ve 21.12 yi unutmayın. Her şey sizin bir yansımanız ve tanrının cevheri içinizdedir, bunları lütfen her gün hatırlayın.

İyide kalın, ışıkta kalın, nurda kalın…

Burcu

 

 

Reklam
%d blogcu bunu beğendi: