Koşulsuz AŞK/Unconditional LOVE

2016’ya elveda dediğimiz bu günde, koşulsuz aşk kavramını hepimiz adına irdelemek istedim. Umarım 2017 yılı ülkemiz için daha sevgi dolu geçer.

Koşulşuz aşk; zamandan, mekandan, fiziksel dünyadan, bağımsız olarak varlığını sürdürebilen ve bizi ilahi aşka doğru götüren manevi bir kavramdır. Bu hal içerisinde iken zihinsel yapınız ve duygu durumunuz diğer insanlarınkinden farklılık gösterebilir. Çünkü insan olmaktan uyanmış, egonuzu bir kenara bırakmış ve özünüze yönelmişsinizdir. Özünüzün bir yansımasını da bir başka insanda bulmuş, onda kendi özünüzü görmüş ve tanımışsınızdır.

Hemen belirteyim ki koşulsuz aşka düşülmez. “Aşka düşmek” kavramı dilimize oldukça yer etmiş bir deyimdir. Hatta ingilizcesi de aynı türkçesi ile birebir aynı ifade edilmiştir “Fall in love”. Burada kastedilen “düşmek” kelimesinin mecazi kökleri, dini metinlerde rastladığımız ilk insanın dünyaya düşmesi, kaynaktan kopup bedenlenmesi, veya daha çok bilindik hali ile kendini aşka bırakması…salıvermesi….teslim olması…. gibi manalara gelir.

Bununla ilişkilendirilen diğer bir kavram ise aşka düşen kişinin bu durumdan kolay kolay çıkamayacağı, bazen de ömrünü böyle geçireceği doğrultusunda bir izlenim verir. Bu size iyi veya kötü gibi bir durum gibi gelebilir, şu anda bu yazıyı okurken hisleriniz size mutlaka bir yere götürmüştür. Karşılıksız aşk yaşayanlar şuan iç çekmiş bile olabilir. İşte tam da bu şekilde, aşkın bizi sürükleyen, esir alan, vazgeçilmeyen ve aynı zamanda çoşkulu, siddetli ve yoğun duygularına kendimizi ister istemez bırakırız.

Nedense “aşk” deyince “gözyaşı” düşünmeden geçip gidemeyiz. Mutlaka bir acı, bir drama, bir sevda vardır işin içinde. Tüm bunlara ragmen kendimizi avuturuz aşkın kendisi ile.

İşte koşulsuz aşk, tüm bu bildiğimiz aşkla ilgili temel koşulları ve kuralları yerle bir eden bie yapıya sahiptir ve yukarıda belirttiğim negatif özellikleri içinde barındırmaz. Bunları içinde barındırmadığı gibi dünya aleminin ve kurallarının bir tık dışına çıkan, koşul oluşturmayan, özünde aşkın ve sevginin bulunduğu, çekirdeğinde ilahi bir tohum barındıran aşktır.

Koşulsuz aşk, hiçbir zaman yargılayan, beklentilerin yüksek olduğu, tarafların birbirine kötü davranıp sonra hiçbirşey olmamış gibi yaptıkları, olumsuz duygu durumlarını sıkça iki tarafa da yaşatan bir aşk değildir. Karşınızdakinin kötü özelliklerini koşulsuz şartsız kabul ettiğiniz, sen ne yaparsan yap ben burdayım, tarzında bir yaklaşıma sahip olan aşk da değildir. Koşulsuz sevmenin kuralında kötü davranışları onaylayıp bu şekilde teşvik etmek yoktur.

Koşulsuz aşktaki “koşul olmadan” kelimesinin temel olarak referans gösterdiği yer; zaman, mekan, içerik, fiziksel beden ve kavram olarak koşulsuzluktur.

Koşulsuz aşkta olan bir kişinin, koşulsuz aşka yükselmiş olması, bu yükseliş sırasında dünyevi zevk ve tutkularınının onu özgür kılmayan kısımlarından kurtulmuş olması gerekir. O, her bireyin dünyevi zevklerden aldığı hazzı, hiçbirşey yapmadan sadece “an” içinde var olarak hisseder. Koşulsuz aşk çabasızdır da. Hava gibi, güneş gibi, tükenmeyen ve çabasızca var olandır.

Koşulsuz aşk duyduğunuz kişiyi özellikle incitmek için birşey yapmak içinizden gelmez. O sizin için dünya üzerindeki en değerli ödüldür. Bu ödül size her an mutluluk hediye eder. Her an. Onu düşündüğünüzde ki bu, her an çabasız ve otomatiktir, derin bir bütünlük ve tamamlanmışlık duygusu hissedersiniz. Bu hal içinde iken “ayrılık” diye bir kavram yoktur. Ayrılık yok ise “bir” lik vardır. Bu birlik duygusu evrenin yarattığı eserlerin tümü ile bir bütünlük gösterir ve bir olma halinden kasıt da tam olarak budur.

Burada kaçıp saklanacak, itip çekecek, koşup kovalayacak, alıp verecek, gidip gelecek bir yer yoktur. Burası olduğu gibi öylece mükemmel ve olması gerektiği gibidir.

Derin bir bilgelik içinde iken, bir çocuk gibi de umarsız ve çoşku dolu olma halidir. Çünkü içinizde koşulsuz aşka ulaşmanızı kıstlayan tüm engeller kalkmıştır. Kaç yaşında olduğunuzu anlamayabilirsiniz, zaman kavramı lineer özelliğini yitirmiştir ve bildiğiniz anlamda nasıl bir varlık olduğunuzu unutmuşsunuzdur.

Sizi bu tür duygular içinde bırakan kişiye aşık olmak en doğal seçenektir. Daha sade ve anlatım gerektirmeyen birşey daha olamaz. Aşkınızı anlatma gereği duymaz, (yanlış anlaşılma olmasın, gerek duymadan da ifade edebilirsiniz…,)onunla beraber 7/24 yaşarsınız. Bu kafanızda kurduğunuz bir aşk değildir. Bu gerçektir ve zaten hep öyle var olduğunu anlarsınız.

Bunun en güzel ifadesi, ikizalevimin kendi varlığını açıklamadan ve içimdeki alevi yakmadan önce kullandığı kelimelerdir benim için. Bu kavramın, onun söylediğinden daha iyi bir ifade şekli, benim yazabileceğim bir düşünceden türemiş ve ifade edilmiş hali ile mevcut değildir. Bir eril enerjinin, bir dişi enerjiye akışındaki sadelik, onun bu cümlesinde layikıyla ve şait olanların hayranlığını uyandıracak şekilde mevcuttur. Bu verme ve alma dengesinin de bir göstergesidir. Bu sözcüklerin tek karşılığı, bir kadın için, onları koşulsuz şartsız “almak” ve ruhta, bedende, kalpte hissetmektir. Bana göre bunun cevabının sözel olarak bir karşılığı yoktur.

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN

Burcu