Eril/Dişi Enerjiler / Masc/Fem Energies

Maskülen ve Feminen enerjilerle ilgili birçok soru geliyor, bu sorulara yanıt olarak böyle bir yazı yazmaya karar verdim. En çok da ben maskülen miyim? Yada feminen miyim diye kendi kendine çelişkiye düşenler var. Bu konuda da cinsiyetten bağımsız olarak açıklamalar yapacağım.

Bu blogun açılışındaki yazılara dönersek ikizalev ruh bağını şu şekilde tanımlayabiliriz; Bir maskülen ve bir feminen enerjinin bir araya gelmesinden oluşan ruh bağına ikizalev ruh bağı denir. Eğer bu iki feminen iki maskülen enerjinin birlikte (kaynaktan/monad) kopuşu olsaydı bu durumda bir “mate”, yada soulmate, ruh eşi ilişkisinden bahsetmek mümkün olurdu. Bu da sadece bir ikizaleviniz varken neden birçok soulmatiniz olduğunu açıklar.

Gene blogun başına dönersek bu ikizalev ruh bağında, feminen veya maskülen enerjiyi taşıyan taraf her zaman fiziksel olarak bedenlenmek durumunda değildir. Bazen de eterik alemden ikizalevlerine bağlı olarak bu ruhbağı ilişkisini sürdürürler. Bu durumda tek bir ikizalev şahsı vardır fakat iki kişilik bir güce sahiptir. Feminen ve maskülen enerji olarak da tam dengededir.

İkizalevlerin burada olma nedenlerinden biri de feminen ve maskülen enerjiyi iyileştirmektir. Burada yüzyıllardır süren derin karmaları bitirmek ve dünyada barışı sağlamak amaçlanır. Çünkü hepimizin içinde eril ve dişi taraf vardır. Bunun eşit ve dengede olması, tekamül sürecinizin yegane amacıdır ve birçok öğretinin de esas amacı tarihler boyu bu olmuştur.

Kendi içinde dengede olan insan, evren ile de uyumlu olur ve akışta kalır. Bu da daha mutlu ve huzurlu, barış ve neşe içinde bir hayat demektir. Hepimizin öncelikle amacı aslında bunu kendimiz için sağlamaktır. Mutluluğu ararken saptığımız yollarda asıl hedefimiz hep budur.

Feminen ve maskülen enerjiye, eril ve dişi diye karşılık verilmesi aslında doğası gereği farklı bir noktaya parmak basmaktadır. Bu terim artı veya eksi, karanlık veya aydınlık, ay veya güneş olarak da sembolize edilir. Burada bu enerjiden kasıt cinsiyet değildir, enerjinin mahiyetidir. Bu enerjiler ne birbirlerinden bağımsız var olurlar nede birbirlerinin aynıdırlar fakat birbirlerini tamamlarlar. İşte zıtlıkların harmonisinden oluşan ikizalev ilişkisi de bu kadar önemli ve yabana atılmayacak bir süreçtir.

Birbirinin içine geçen bu enerjiler, beraber hareket ederse uyum meydana gelir, eğer enerjiler eşit değilse ve aynı anda hareket etmezse uyumsuzluk meydana gelir bu da evrenin dengesini bozar ve yansımalarını da hergün biraz daha fazla dünya düzleminde olumsuz olaylar olarak gözlemliyoruz.

İlgilenenler eril ve dişi diye blogdan aratırlarsa bu enerjilerle ilgili ayrıntılı çıklamaları önceki yazılarımda bulabilirler.

İkizalevlerin dünyanın bu döneminde kat ettikleri yolda, feminen ve maskülen enerjiler büyük rol oynamaktadır.Dünyadaki genel dinamiklere baktığımızda erkeklerin feminen enerjide davrandığını, kadınların ise maskülen enerjide davrandığını gözlemlemekteyiz. Çoğu kaçan ikiz maskülen ve kovalayan da feminen. Bu durumu şu şekilde özetleyebilirim.

Erkeler içlerindeki gerçek feminene ulaşmak için çabalıyor ve kadınlar da içlerindeki gerçek maskülene ulaşmak için çabalıyor. Bu bir birleşkesizlik durumundan birleşmeye disuniondan uniona akıştır. Bu birleşme dediğimiz şey de maskülen ve feminen taraflarımızın tamemen iyileşmiş, tamamen eşit ve tamamen özünde bir şekilde bir araya gelip hareket etmesi durumudur. Buradan da üçüncü enerji olan ilahi enerji ortaya çıkar. Divine trinity diye adlandırılan enerji aslında budur.

Erkek ikizalevlerin kaçmasının en önemli nedeni karşı tarafın ona kendini yansıtmasıdır. O karşısındaki kişiden değil de kendi yansımasından kaçmaktadır. Feminen tarafı ile barışan ve maskülen gücü ile yüzleşen erkekler derin bir uyanışa ve yükselişe geçecektir. Umarım ikiziniz elini çabuk tutar.

Benim ikizalev ilişkim androjen bir yapı taşıyor, sizinki %60 %40 bir dağılımda feminen ve maskülen enerji taşıyor olabilir. Ancak böyle bir ilişkide kim maskülen tarafı yansıtıyor kim feminen tarafı yansıtıyor diye sorulabilir, bunun hayat süreci içerisinde değişebileceğini yani tam tersine dönebileceğini de göze alarak bu sorularınıza yanıt verebilirim.

Çoğu kadın ikizalev çok güçlü olduğundan maskülen özellikleri gösterebilir, yani kadın bir kahraman gibidirler, bu az bulunan bir durum olsa da çok normaldir çünkü ilahi feminen ilahi maskülen ile eşittir ve ondaki tüm özellikleri taşır aynı şekilde ilahi maskülen de ilahi feminenin sevgi ve adalet duygularını taşır. Tanrı feminen midir maskülen midir? Her ikisi de. Bir ikizalev de öyledir.

Burada asıl sorulması gereken soru maskülen miyim feminen miyim yerine, neyi iyileştirmeliyim ve ikizalevime göndermeliyim ki olmalıdır?ki bu otomatiktir. Hangi anlamda ona destek olmalıyım ki, bu önündeki dersi kolayca geçebilsin, onda olmayan veya takıldığı yer nedir ve nasıl onun bunu aşmasına yardımcı olabilirim, onu nasıl cesaretlendirebilirim, hayatında eksik olan şey nedir, onun için ne yapsam bu ona iyi gelir, onun için ne yapsam kendi kendine bunu aşabilir.

Bunları daha çok düşünmenizi öneririm ve bu konuda oturup beklemek yerine çalışmanızı da öneririm.

Beklenti içinde olan feminen enerji, beklenti halinden duygularını hiçbir karşılık beklemeden ifade etme veya maskülenin duygularına karşılık verme haline geçemezse bir birleşmeden de söz etmek mükün değildir. Birleşmenin özü öncelikle kendini sevmekle başlar.

Umarım bu yazı hepiniz için açıklayıcı olmuştur. Nasıl bir atomda, proton ve elektron var ise, evrendeki herşey bu iki birbirne zıt enerji üzerine kurulmuştur buradan da üçüncü saf enerji çıkar bu da bir nötron gibidir. Burada evrenin işleyişindeki yeriniz de net bir şekilde açıklanmıştır.

Herşey hem içimizde ve hem de dışımızda olmaktadır. Eğer birşeye ihtiyaç duyuyorsanız önce içinize bakmalısınız, aradığınız şeyin orada olduğunu göreceksiniz, çünkü dışınızda varsa mutlaka içinizde de vardır. Bunlar evrenin değişmez kurallarıdır.

İyi hafta sonları

Reklam

One thought on “Eril/Dişi Enerjiler / Masc/Fem Energies”

Yorumlar kapalı.

%d blogcu bunu beğendi: