Sevgiyi doğru yerde aramak / Looking for love in the right place

Hepimizin istediği ve arzuladığı birşey; sevmek ve sevilmek. Herhalde ben istemiyorum diyeniniz yoktur, hele de bir ikizalevseniz zaten sevmek ve sevilmek için yaratılmışsınızdır. Kalbiniz ise doğuştan ikizalevinizin sevgisi ile dopdoludur.

Sevgiyi deneyimlemek için bir sevgi unsuru veya sevgi objesi bulmak çok kolaydır. Bunu hemen hemen herkes hayatında bir kez, belki de ilk gençlik yıllarında denemiştir, yani o şiirlerin yazıldığı biri mutlaka hep vardır. Ya hiç şiir yazma gereği duymadığınız biri, yada sevginizi ifade etme gereği duymadığınız biri, böyle biri ile hiç tanıştınız mı?

Sevgiyi bulmak ve aramak adına nasıl zorlu bir mücadeleye girdiğimizi, hatta bunun farkına varmayarak içinden de çıkamadığımızı anlatmak isterim. Hayatınızın önemli kararları bunun üzerine kurulmuştur, oysa ki sevgi zaten hep olduğu yerdedir.

Sevgiyi hissedebilmek için öncelikle sevgiyi bilmek ve anlamak gerekir. Sevgiyi duyumsamak ve duymak da gerekir. Herkesin sevgi anlayışı farklı olduğu gibi sevginin birçok çeşidi de vardır. Sevmeyi bilmek aslına bakarsanız bir meziyet hatta sanattır.

Sevgiyi karşınızdaki kişiden bekliyor ve onda arıyorsanız bu çok inişli çıkışlı ve zor bir hal alır. Karşınızdakinden sevgi görme şeklinize uyarladığınız sevgiyi aldığınızda mutlu ve tatmin olmuş, almadığınızda da üzüntülü ve düşük enerjide olursunuz. Oysa başka bir insanın sizin o gün nasıl hissedeceğinize karar vermesi hiç de adil değildir. Belki de baştan sevgiyi yanlış yerde aramış ve buldum sanmışsınızdır.

Sevgiyi o anda, olanda, akışta ve içimizde bulduğumuzda, bu yitirmesi mümkün olmayan bir sevgidir. Tarife de gerek duymaz, gösterişe de. Zaten varlığımızın özü aşktır, bu aşktan gelen sevgi enerjisi tüm ruhumuzu ve bedenimizi kaplar ve o hal içinde biz de olmamız gereken yerde oluruz. Sevgimiz de doğru yerde durur.

Buradan gelen sevgi, sonsuz bir aşkla alev alev yanar. Endişe ve kederden uzak, dramadan kurtulmuş, en saf hali ile öylesine parıldar.