Kim ikiz alevine kavuşmak istemez, peki ya kim tanrıya kavuşmak istemez. Herkes ister.
Bildiğiniz üzere ikiz alev sürecinin en can alıcı noktası birleşme ve kavuşmadır. Herhalde içinizde kaçan ikizler hariç bunu istemeyeniniz yoktur. Zaten hepimiz de bu yüzden burada değil miyiz.
İkiz alevlerin asla kavuşamayacaklarına dair birçok söylenti var. Aslında bu bakış açısının tek bir doğru tarafı var; o da bunu zorladığınız sürece asla olmayacağı. Doğal olan her şey egodan ve bencillikten uzaktır. Dolayısıyla birleşmeniz ve kavuşmanız da hiç beklemediğiniz bir anda doğal olarak gerçekleşecektir.
Bu gece Alahaddin’in Sihirli Lambasını izlerken aklıma gelen şey prensesin Prens Ali’ye aşık olabilmesi için Alahaddini bırakması gerektiğiydi. Kalbinin sesini dinlemesi ise bunun tek yoluydu. Hırsız Alahaddin ve Prens Ali aynı kişi olsalar dahi.
Tıpkı bunun gibi ilk ikizimizin izlerini, geçmiş kalıpları, aşkla ilgili tüm bildiklerimizi, yaşamımız boyunca oluşturduğumuz beklentileri, bunların hepsini bırakırsak ancak Ali’ye ve Allaha ulaşırız. Bundan önceki tüm birleşmeleriniz geçici olacaktır, çünkü kendinizle birleşmemiş sayılacaksınız.
İhtiyacınız olan tek şey kendiniz olmanız. Tek bir siz olarak. Bunun için de tüm alt personalarınızın birleşmiş ve uyumlu çalışıyor olması gerekir. Sizin de onlarla bir olup, tek olmanız gerekir. içsel ego savaşlarınızda galip çıkmış olmanız gerekir. Tanrıdan gelen parçanızı harekete geçirmeniz, sezgilerinizi kuvvetlendirmeniz ve de en önemlisi geleceğe koşulsuz güvenmeniz gerekir.
İkiz alev kavuşması sizi bekliyor, siz nerede bekliyorsunuz?