Aydınlanma evresi gelene kadar her şeyi bir sis perdesinin arkasından yada kendi projeksiyonlarımızı gerçek sanarak ilerlediğimiz bir evre olur. Ben buna hazırlık evresi diyorum. Daha ziyade gerçeği görmeye hazırlanıyorsunuz demektir. Eskilerin meşhur lafı vardır “gerçek göz ile görülmez” diye bu çok doğrudur. Çünkü gerçek bilinç ile görülür.
Bilinç seviyemiz yükseldikçe biz de başkalarının oyunlarında nasıl bir rol aldığımızı, üzerimizde toplum ve diğer merciler tarafından oynanan oyunları, kendi geçmişimizin bizi nasıl yönlendirdiğini, nasıl başkalarını görmeyerek, kendimizi onların üzerine projekte ederek, sadece ve sadece kendimizi nasıl yaşadığımızı görürüz. Bu durum ilerleyen evrelerinde ilk etapta “rude awakening” dediğimiz pek de hoş olmayan bir uyanış tarzı getirse de hepimiz ilerleyen zamanda bunu takdir ederiz.
Her insanın ilahi bir bakış açısı vardır. İşte bunu ilahi yapan içinden kendinizi çıkarmış olmanızdır yoksa sadece kendinizin karanlık taraflarını görürsünüz (iyi veya kötü). Bu karanlık taraflar karşınızdaki kişilere yansıdıkça hayatınızda çözmeniz gereken daha çok problem ve sorun olarak size geri dönebilir. Burada önemli olan ilk şey bunları “sizin” olarak kabul etmektir.
Sizin olarak kabul ettiğiniz her şey bir açılıma, doğal bir şifaya, kozmik bir enerjiye açılır ve iyileşmeye başlar, dönüşmeye başlar, kendine değil de size hizmet etmeye başlar, bu bakımdan çok nemli bir noktadır bu. İlahi olmak ile kahin olmak arasında fark vardır. Bu aşamadan sonra siz de bunu görebilirsiniz.
Kahin olursanız her şeyi buğulu bir camın arkasından görürsünüz ve dolayısıyla göremediğiniz kısımları beyniniz, geçmiş deneyimlerinizden, etrafta duyduklarınızdan, bilinç altınızın en ücra köşelerinden, korkularınızdan tamamlar ve ortaya çıkan resime öyle çok inanırsınız ki, başka bir şey asla olamazmış gibi gelir. Bu Kahinlik cinsi hem size, hem de etrafınızdakilere inandıkları müddetçe zarar verir.
Bir de ilahi olma ve tanrının mesajlarını iletme vardır. Çoğu böyle yapıyorum diyen insan ya kahinlik yada kanallık yapmaktadır, artık neye kanallık yapıyorsa. Az gelişmiş insanlar için yukarıdan gelen her şey ilahidir. Onlar iyiyi kötüyü ayırt etmeden, küçük bir çocuğun önüne konan renkli her şeyi şeker sanması gibi, o edayla bunlara saldırırlar ve çok da yanılırlar.
Siz siz olun ne kahin olanlardan ne de kanal olanlardan olun… Siz hep kendiniz olun…. ve Tanrı ile aranıza başka birini veya bir şeyi koymayın, hatta eğer olabiliyorsanız o olun, sen yoksun o var diye insanlar sizi uyarmak zorunda kalmasın. “O” olun, yabancıların “I AM” presence dedikleri evreye doğru ilerleyin. Bunun için egonuzu ve geçmişinizi bırakın ve varlığınızı teslim edin. O varlık sandığınız şey olmadan da siz varsınız. Bunu deneyimlemeye çalışın…
Önümüzdeki günlerde buna ihtiyacınız olacak…. Her ne olursa olsun, Siz gene hep siz olun. Başkası olmaya da özenmeyin.
SEVGİLERİMLE