Bu seferki yıl yeni ve büyük değişimlerle geliyor. Hayatınızın her alanında rafa kaldırdığınız şeyleri geri alıp bunlar da neymiş, diye baktığınız bir dönem başlıyor. Bugün sadece antartikadan tam olarak izlenebilen bir güneş tutulması var. Tutulmanın nerede göründüğünden bağımsız olarak dünya ay ve güneş düzlemi gibi geniş kitleleri kapsayan döngülerin hizalanarak tekrar baştan başlayacağı bir dönem.
Bazı şeyler sonlansa da, daha iyi ve daha güzel olan, yaşam amacınıza daha çok hizmet eden şeylerin, ilk etapta öyle gözükmese de, hayatınıza gireceği bir dönem. Ben de bugün Doctor Of Philosophy’nin kısaltması olan Phd ünvanımı üç yıllık bir çalışmanın sonunda psikoloji alanından almış bulunuyorum.
Filozofi olunca herşeye anlam ve önem katan, hatta bunun anlam ve önemini de toplumlar için belirleyen bir imaj ortaya çıkıyor. Bende bunlardan hiçbiri yok. Ne bir ideolojiyi takip ettim hayatım boyunca ne de bir yöntemi. Tam tersi tümünü reddederek kendi benzersiz ve eşsiz yolumu çizdiğim bir bakış açım var. Bunu da herkesin yapabileceğini öğütlediğim….
Ne de bir idolüm oldu… gençlik yıllarında takip ettiğim, odama posterini astığım bir ünlü bile yok. bunların hiçbiri bana olmadı o yüzden sizden çok farklıyım. Kişisel gelişim alanında çalışmak veya kitaplar yazmak konusunda istekler aldım. Benim kişisel deneyimim size nasıl bir fayda sağlayacak bu konuda ciddi endişelerim var. Aynı şekilde bir başkasının deneyimlerini anlattığı ve onun kendine has yöntemlerini uyguladığınız bir kitap bir öğreti de bana cazip gelmedi açıkçası.
Uzun yıllar boyunca bana danışan kişilere yendi yollarını bulmaları konusunda cesaret vermeye çalıştım. Beni kendilerine bir ışık olarak düşünenler de oldu sağolsunlar fakat kendimi daha mütevazi buluyorum her zaman. Rehberiniz de ışığınız da sizsiniz… hep de öyle idi, hep de öyle olacak.
Başkasının yolu sizi, o kişinin gideceği yere, kendi yolunuz ise sizi ulaşmanız gereken amaca ve bilinç düzlemine götürür. İtiraf edeyim klasikler hariç tek bir türkün yazdığı kitabı okumadım, sadece elimde tuttum ve rafa geri bıraktım. Çünkü başkalarının yazdığı kitapları okuyarak varamayacağız bir yerdir burası. Bu bağlamda bir kitap yazarsam ki şuan istekler o doğrultuda bu nasıl bir kitap olmalı diye düşünüyorum.
TÜRKÇE YAZILMIŞ bir kitabı Türkiyem tabiki de hak ediyor. Kuvvetlice bir Türkçe kullanarak YAZILMIŞ artık pek okuyucunun da tercih etmediği kitapları daha çok tercih ederim. Bunlar aslında dilimizin güzelliklerini de ortaya koyan kitaplardır. Bazı kelimeler eski Türkçe, Arapça ve Farsça dan alıntı veya kökleri oralara dayansa da, ne de olsa artık sözlükler telefonlarda…
Yeni yılda doktora ünvanı alarak akademik karıyerimi bitirmiş olmanın 44 yaşına da gelerek oldukça fazla şey öğrenmiş, görmüş ve yaşamış olmanın bir sonucu olarak; bir kitap yazmaya karar verdim. Ne zaman başlarım, ne zaman biter, konusu ne olur bunlarla ilgili düşüncelere hemen kapılmayın… spontane gelişen bir olay… söz veremiyorum.
Bu kitabı hayat yolunda ilerlerken aslında yolunu kaybettiğinin bile farkında olmayan kişilere adayacağım, özellikle diğer kitap yazan kişilere, benim tüm danışanlarım zaten kendi yollarında sabırla ve istikrarla ilerliyor. Yolunu kaybettiğinde de Yolunu kaybettiğini anlıyor. Bu kitap aslında kaybolmuş ama kendini yolda sanan, bir yere gidiyorum sananlara daha çok yardımcı olur diye düşünüyorum.
Yeni yılda yeni başlangıçlar ve 2022 de tamamen değişmiş olan hayatınızı kucaklamak için küçük hazırlıklar yapın. Manen, madden, ve duygusal olarak değişime ne kadar hazırsınız veya ne kadar esneyip konfor alanınızdan ne kadar çıkabiliyorsunuz bunu irdeleyen bir bakış açısı ile farkında olun.
Çocukluk travmalarının rafa kaldırılmış olanlarının da raftan indirilme zamanı. Bu konuda yapmanız gereken tek şey sadece sadece gözlemlemek ve farkında olmak. Bundan dolayı şunu şöyle yapıyorum, deyip… nasıl geçer kısmına girmeden, sürekli farkındalık halinde kalarak ve bunu tekrarlayarak, olanı su yüzüne çıkararak, zaten halihazırda var olana onu açmak kilit önem taşıyor.