Öğretmenler Günü

Eserlerinin üzerinde imzası olmayan yegane sanatkar öğretmenlerdir demiş atatürk ne güzel söylemiş….

Sizler ise bir eser değil… mucizenin ta kendisisiniz. Bugün öğretmenler günümü kutlayan tüm danışanlarıma teşekkür ederim.

SEVGİLERİMLE

Zamanınız Değerlidir

Bu dünyada herkese eşit verilmiş olan tek bir şey vardır. Hayır akıl değil, zaman!

Bir gün sizindir ve bunu nasıl geçirmek istediğiniz de size bağlıdır. Genel geçer günlük sorumluluklarınızdan kendinize zaman ayırabiliyorsanız bu çok değerlidir. Biraz gülmek, biraz dinlenmek ve sevdiklerimize vakit ayırmak bie de çok iyi gelir.

Zamanınızı geçirirken bir şey üretiyor musunuz? birilerinin hayatına dokunuyor musunuz? yoksa tv karşısında vakit mi öldürmeyi tercih ediyorsunuz bu önemlidir. Sebebi her ne olursa olsun boşa geçirilen zaman dinlenme dışında sizin enerjinizi aşağı doğru çeker.

Bunun yanısıra zamanınızı başkalarının kullanımına açarken de dikkatli olmalısınız. Sizi saatlerce telefonda esir alan bir kız arkadaşınız mı var? üstelik nedense konuşma sırası hiç size gelmiyor mu? burada kibarca başka işleriniz olduğunu o kişiye hatırlatmakta fayda vardır.

Eğer benim gibi insanları dinleme işini meslek olarak yapmıyorsanız, buna mecbur olmadığınızı hatırlatmak istedim. Zamanınız değerlidir ve mümkün olduğunca kendiniz için veya en azından sizin yararınıza bir şey için harcarsanız kendinizi daha da değerli hissedersiniz.

Zamanınızı boş yere alan insanlara bir çizgi çizmeniz gerekir. Kendi sınırlarınız size benlik kavramını da getirecektir ve bu sayede kendinizi severken hiç de zorlanmayacaksınız.

Biri için bir şey yaparken bunu kabul etmeden önce düşünün…. bir başkası için harcamak istediğim zaman ne kadardır. Kendinizi zorlamayın ve erişemeyeceğiniz yerlere uzanıp, yutamayacağınız lokmaları ısırmayın. Yada taşıyamayacağınız yüklerin altına girmeyin.

Şimdi de bir de tersinden bakalım, ne kadar iyilik yapmaya hazırsınız ve ne kadar iyiliği kaldırabilirsiniz buna bakalım. Biri size çok iyi davrandığında rahatsız oluyor musunuz? altında bir çıkar arıyor musunuz? demek ki kendinizi yeterince kıymetli bulmuyorsunuz demektir.

Zamanınız olduğunda içsel dünyanıza yapılan yolculuklar hayatta daha güvenli ilerlemenizi sağlayacaktır. Zamanınızı iyi kullanın! geri gelmeyen bir yapısı vardır:))

Reklam

Işığınızı Çaldırmayın

Eğer “gifted” diye tabir ettiğim yetenekli insanlardansanız ışığınızı çalmaya mutlaka birileri talip olacaktır.

İster en iyi yaptığınız şey iyilik yapmak olsun veya bir şeyler dizmek sizi kendi amaçları için kullanmak isteyen birçok bireyle karşılaşmanız mümkün.

Doğuştan getirdiğiniz yetenekler, iyi yemek yapmak, iyi bir dinleyici olmak veya bir şeyler tasarlamak olabilir. Bu yeteneklerinizi kullanmadığınız veya kendinizi hafife aldığınız sürece insanlar da sizi hafife almaya ve kendilerince sömürmeye devam edeceklerdir.

Bu sömürme şekilerinin başında onlar için yaptığınız şeyin “karşılığını vermemek” gelir. Özellikle karşınızdaki kişi narsist ise bunu onu için yapıyor olmanız zaten onun size bahşettiği bir lütuftur…. Daha da üzerine para istemeniz onlara göre ahlak dışıdır.

Bazı kişiler bunu öyle ustalıkla yapar ki onlara iyilik yaptığınızı sanırsınız ama aslında onlar size kötülük yapıyordur ve siz de yaptığınız şeyin karşılığını istemeyerek bu kötülüğün bir anda parçası oluverirsiniz. Bu da hali hazırda var olan kötülüğü beslemekten başka işe yaramaz.

“Hiç birşey yapmadın ki” gibi… varoluşunuzu aşağılayan ve emeğinizi görmezden gelen kişileri, arkadaşları ve müşterileri hayatınızdan çıkarın. Bu size kendi değeriniz ile ilgili çok şey öğretecektir. Her zaman söylediğim ve değerli hocam Dan Millman dan öğrendiğim gibi insan “değen şeyler” yaparak kendini değerli hisseder.

Bir başka durum da kandırıldığınız durumdur. Bu kişiler annesinden meme isteyen bebekler gibi herşeyi isterler ama buna nasıl ulaşacaklarını, realite buna sahip olup olamayacaklarını düşünmezler. En tehlikelisi de bence bu kişilerdir. Işığınızı çalarlar ve size yerine boş bir kap bırakırlar. Belki de ulaşamayacakları hatta ulaşmayı hak etmediklerini çok derinden bildikleri şey için sizi boşuna uğraştırırlar.

Sizin “iyilik” olarak yaptığınız şeylerin içini boşaltıp size sunan kişilerden uzak durun. Siz ışığınızı çaldırırsanız ve bunu onu hiçbir zaman taşıyamayacak olan kişilere verirseniz dünyamız da karanlık bir hal alır.

TÜM BENLİĞİMLE

İlişkilerin Şekillenmesi

İkizalev ilişkilerinin şekillenmeye başlayı güzel ve ilgi çekici bir form aldığı bir döneme giriyoruz. 11.11 ve 12.11 enerji ile harmanlanan bu dönem yeni girişimler ve başlangıçlar için çok uygun. Aynı zamanda bu dönem gene gölge tarafında birçok ilişkinin de bitmesi ve ikiz alev sürecinin de kapanması manasına geliyor.

3D feminen kafa yapısına ait kişilerin ikiz alevlikle ilgili konuşması, yorum yapması ve sanki herşeyi biliyormuşcasına egodan gelen bir dürtü ile davranması kendi ikiz alevlik sürecinin de kapanmasına neden olabilir.

İkiz alevlik mütevazi ve sessiz bir yoldur. Bu yolda yürürken mağrur olmak esastır. İlahi maskülenini her ne pahasına olursa olsun kendine getirmeye çalışan 3D feminen figürünün tüm çabaları boşa çıkmış ve kendini yapayalnız tek başına ve tükenmiş halde bulmuştur.

Bu da süreçlerinin bitimine yol açmıştır.

Tam da böyle birşeyin eşiğideyseniz önemli olan kendinize değer vermek ve kendinizi sevmektir. Gerçekte yapmak istediğiniz ama gizli ajandanıza aldığınız şeyleri alelen ortaya koymak veya vazgeçmektir. Artık kararsızlık, gizlilik, kontrolcülük ve sadakatsizlik dönemi bitmiştir.

Bedenimizi Sevmek

Her zaman hissettiğim ve kendi yaşamımda da bir temel unsur halini alan “beden” konusu ile ilgili görüşlerimi size aktarmak istedim.

Ruhani yolculukta olan kişiler nedense “beden”i hep arka plana itme eğilimi göstermişlerdir. Sanki ruh çok önemliymiş de beden önemsizmiş gibi. Aslında durum böyle değildir. Bu yanılgı da toplumumuzu ve insanlık evrimini “kendini taşıyamayacak” hale sokana kadar negatif yöne doğru sürükleyebilir.

Bir eko sistemin en önemli ve dengeli unsuru, kendi enerjisini üretmesi ve kendi kendine yetebilmesidir. Bu bağlamda beden hem fiziksel hem enerji beden olarak çok önemli bir yer taşır. Enerji beden sağlığı, fiziksel beden sağlığı ile birebir ilişkilidir. Çoğu kişi enerji bedeni sanki fiziksel bedenden ayrı gibi düşünse de durum böyle değildir.

Enerji bedende meydana gelen aksaklıkların fiziksel bedende kendini gösteriyor olması bunun tam tersinin de mümkün olabileceği manasına da gelir. “Bedenimiz tapınağımızdır”. Bedenimiz olmasaydı, bu ruhu da burada taşıyamaz, enerjimizi ışıtamazdık.

Aynaya baktığınızda bedeninizde kusur buluyor ve beğenmiyorsanız, daha gidecek çok yolunuz var demektir. Kilonuz ister çok fazla, ister az olsun, isterseniz hatlarınız düz yada yuvarlak olsun, bunu yaşayanlar bilir ki bu hissin bedenle hiçbir ilgisi yoktur. Bu sizin içsel yansımanızın dışa vurumudur.

El aynasında yüzüne uzun süre bakamayan kişiler tanıyorum. Aynaya baktıklarında yüzlerinde kocaman bir gülümseme olana kadar kendilerini gerçekleştirmeye devam etsinler çünkü bu önemlidir. Gördüğünüz şeyden korkuyor, tiksiniyor, iğreniyor, çekiniyor, sevmiyorsanız, burada büyük bir terslik var demektir.(bunu deneyin)

Bedeninize iyi bakın… Ona ihtiyacı olanları verin… Bu besinden daha ziyade güneş ışığı olabililir, su olabilir. Bedeninizi bir çiçek gibi düşünün… ve ona çok çok iyi bakın çünkü o yoksa, siz de yoksunuz. Bunu bu şekilde algılamanız hayata bakış açınızı değiştirecektir.

Reinkarnasyona inanan çoğu kişi ölümsüz olduğuna da inanır. Ölümsüz olmak ile hiç ölmemek arasında fark olduğu gibi, ölümsüz olan kısmımızın neremiz olduğu ile ilgili de çarpık görüşler vardır. Egomuz, alt bedenlerimiz, kendimizi algılama şeklimiz ve biz tabikide ölümlüyüz, ölümsüz olan kısmımız hiç doğmamış olan kısmımızdır. Bunu anlamaya gayret gösterin.

Sözlerime son verirken, bedeninizi sevin, özellikle pandemi döneminde çok kilo alan kişiler için ileriki günlerde sevindirici haberlerimiz var. İçgüdüsel olarak kendinizi korumak için bir kalkan oluşturuyorsanız bunu yemek yiyip şişerek değil de enerji anlamında kendinizi koruyarak yaparsanız sizin için daha sürdürülebilir bir etkisi olacaktır.

SEVGİLERİMLE

%d blogcu bunu beğendi: