Yazar: goodsoul

Öncelikle belirtmek isterim ki hayatta hiçbirşeyin garantisi olmadığı gibi, ruhani alemde de kesin çizgiler ve tanımlamalar yoktur. Biz genel olarak bir ruhani elementin dünya üzerindeki tezahurunun örneklerine bakarız ve buradan genel bir harita çıkarırız ve daha sık görünen olayları bir araya toplar bunları anlamlandırırız. İşte bu bölüm de daha ziyade bu öğeler üzerine kuruludur.

Twinflame ruh bağının diğer ruh bağları ile karıştırmak çok olasıdır. Hatta bu işin içindeki bazı gurular bile bizzat kendileri için bu hataya düştüklerini sonradan itiraf etmişlerdir. İkizalev ile en çok karıştırılan ruh bağı; karmik ruh eşidir. Sürekli değişim ve yenilenme içinde olan dünya alemi, sürprizlerin başka sürprizleri kovaladığı farklı uyanış ve dirilişleri de beraberinde getirir. Bu dinamik tablo içerisinde, ben de elimden geldiğince bazı tanımlamalarda bulunacağım. Fakat şunu tüm bunları okumadan önce iyice anlamanızda fayda görüyorum; bir başkasının böyle bir konuda sizin için yaptığı tanımlar hiçbir zaman geçerli değildir. Sizin içinizde, kalbinizde hissettiğiniz tanımlar daha doğrudur. Hiçbir falcı, hiçbir medyum, hiçbir dış kaynak size “bu senin ikizalevin”dir diyemez ve dememelidir de. Derse siz de lütfen dinlemeyin. Herkesin ruhani yolu eşsizdir, bir ağacınki bile, bunu ancak kendiniz bilebilirsiniz.

İkizalev ilişkisi birtakım manipülasyonlar, ego savaşları, obsesif davranışlar, güç ve kontrol oyunları üzerine kurulu bir ilişki değildir. Taraflar birbirine sevgi ve saygı bağı ile bağlıdırlar. Eğer ilişkiniz hızlı ve yoğun duygular ile başlamış, daha sonra taraflardan birinin ilişkiden hiçbir sebep göstermeksizin kendisini çekmesi ile, diğer taraf onu gece gündüz düşünür hale gelmiş ise, üzerine bir de cinsel birleşme arzusu ile yanıp tutuşuyorsa bu yüksek ihtimalle twinflame ilişkisi değildir.

Çünkü ikizalev ilişkilerinde iletişim karşılıklıdır. Genelde birbirlerini düşündükleri anda bunu her ikisi de hisseder, hatta birlerini aynı anda ararken bulurlar. Bunun benzeri bir etkileşime örnek olarak aynı anda birbirlerine hediye almalarını da gösterebiliriz. Uzun lafın kısası iki taraf da daha çok bir birliktelik duygusu içerisindedir.

Unutmayın ki bu kişi size kendinizde görmediğiniz, veya görmeyi reddettiğiniz herşeyi gözlerinizin önüne serecek, bakmak istemeseniz bile, görmek zorunda kalacağınız durumlar olacaktır. Bu süreç genelde erkekler için daha zor geçer, çünkü bu durum ego ile çatışma yaratır ve bu çatışma erkek enerjisinde daha belirgin ve sancılı olur.

İkiz alev çiftleri arasında sık rastlanan durumlardan biri de çiftler arası dünyevi yaşam süreci ile ilgili farklılıklardır. Bundan kastım örneğin, yaş farklılıkları, farklı şehirlerde veya ülkelerde doğma, farklı dinlere mensup olma, eğitim farklılıkları, mesela biri lise mezunu biri doktora gibi, bunun dışında değişik konuda ve türde farklılıklar sıralayabiliriz.

Birçok kaynak ikizalevlerin karakter olarak da farklı olduklarını yazar fakat ben buna inanmayanlardanım. İnsan karakterinin yaşam süreci ile ilgili değişim gösteren kısımlarının halihazırda etkisi olacaktır elbet ve karaktere yansıyan kısımlarda farklılıklar doğal olarak kendini gösterecektir, aksi düşünülemez teorik olarak. Fakat bence bu başlı başına; çok farklı karakterlere sahiptirler, anlaşamazlar, sürekli kavga ederler gibi bir durum oluşturamaz. Benim düşünceme göre karakterlerinde çok benzer manevi, duygusal ve enerjitik değerleri taşırlar ve bu da ilişkilerine olumlu yönde yansır.

Tıpkı DNA larının birbirine benzemesi gibi, benim görüşüme göre adı üzerinde ikizalevler, veya ikizruhlar birbirlerine benzerler. Zaten ruh bağının devam eden süreci içerisinde, tam olarak 7 bedende de birleşme göstereceklerdir. Bazı ikizalevler bu sürece giremeden ayrılırlar, benim kanımca zaten o kişiler hiçbir zaman ikizalev sürecini tamamlayamamışlardır. Bu durumda belki farklı bir ruh bağından söz etmek daha doğru olur.

Aynı zamanda hemen belirtmeliyim ki, ikizalevler eski ruhlardır. Yani bu dünyada ve başka alemlerde yeterince zaman geçirmişlerdir. Çoğu twinflame yedili çakra sisteminde indigo ve violet auraya sahiptir veya başka bir deyişle bu renkleri yansıtır veya bu frenkansta titreşirler.

Yazıma son olarak “nasıl anladın?” sorusunun en can alıcı kısmını anlatarak bitirmeyi uygun gördüm. Bu soruyu eğer bir twinflame’e yönettiyseniz tek bir cevabı vardır. “Zaten biliyordum, daha başka ne olabilirdi ki?”. İşte bu ve bunun gibi kesin cevaplar ve ilişkinizin size “doğru” gelmesi hali bunu size anlatır.

Her tür Hakkı Saklıdır

Burcu Hazer

İkiz alevlerin var oluşu kadar buluşmaları da ilahi zamanlama kavramı içerisinde yer alan olgulardan biridir. Bu ilahi zamanlama, çoğunuz için; akşam verilen şık bir partide içkinizi yudumlayıp etrafa bakarken, tatil zamanı deniz kenarında kumsalda yürürken veya komşunun oğlu ile köşe başında elinizdeki kitapları onun üzerine düşürürken… gibi senaryoları çağrıştırabilir. Bunlar güzel karşılaşmalar olsa da sizi temin ederim ki ikizalevinizle böyle karşılaşma ihtimaliniz çok düşüktür. Fakat hemen paniğe kapılmayın, o karşılaşma size bu senaryoların tümünü unutturmaya yetecektir.

Biraz önceki ilahi zamanlama konumuza dönersek, ilahi zamanlama sizin zamanlamanıza kesinlikle uymaz. Çünkü çoğu ikizalev; halihazırda başkaları ile bir ilişki içindeyken, hatta evliyken veya en olmadık zamanda ve yerde, hiç böyle birşey beklemezken karşılaşırlar. Kısacası birini ararken değil de birini aramazken birbirlerini bulurlar. Onlar size ömrünüzün yükselişte olduğu, herşeyin sorunsuz ve kolay ilerlediği, o harika dönemde de bulmazlar, tam tersine maddi sıkıntılarınızın olduğu, ailevi problemler yaşadığınız, birtakım talihsiz olarlara göğüs germeye çalıştığınız, güçlükle ayakta durduğunuz, tabiri caiz ise dibe vurduğunuz veya o dipten yeni yeni çıkmaya başladığınız bir zamanda bulurlar. En azından bunun daha olası olduğunu söyleyebilirim. Daha bitmedi… karşılaştıktan sonra da aranızdaki bağın kuvveti test edilmek üzere, bir dolu talihsiz olaydan da beraber sıyrılıp çıkabilirsiniz. Bu felaket senaryosu gibi gelen tanımlamalarım size korkutmuyorsa, siz de twinflame olmaya adaysınız demektir.

Zira ikizalevinizle karşılaştığınızda zaten halihazırda var olan bağın tekrar aktivasyonu söz konusu olduğundan, bu enerjinin oluşturduğu ilahi aşk’la dolan hücreleriniz, damarlarınız, ruhunuz, bedeniniz bir an (ve daima) tüm dünyevi sıkıntılarınızı size unutturacaktır.

Bazı ikizalevler “ilk görüşte aşk” durumu yaşarken, bazıları hemen oradan kaçacak ve birkaçı da farketmeden yanınızdan geçip gideceklerdir. Bunun böyle olmasının sebebi, bir ikizalev ruh bağına ne kadar hazır olduğunuzla ilgidir. Çok da kendinizi hazır hissedip, sokaklarda ikizalevinizi aramaya koyulduğunuz durum ile bu demin anlattığım yanından geçip gitme durumu benim için aynı frekanstadır. Bundan dolayı aramamak ve sabırla beklemek yapılacak en doğru harekettir. Özellikle dişi enerjiyi taşıyan tarafın beklemesi ve beklerken de bu karşılaşmanın varlığına inanması gerekir. Karşılaşma olursa demek ki bu bağı aktive etmeye hazırsınız demektir.

Twinflame’lerin fiziksel olarak ilk buluşmalarından sonra, her iki ruh için de bir yükseliş süreci başlar. Hemen unutmadan dile getireyim, bazı kişiler karşılaşmadan hemen önce ikizalevlerini rüyalarında görürler, bu bir enerji tanıtımı’dır, eskaza atlamayın diye, bazılarının buna ihtiyacı yoktur onlar görmezler. Tıpkı bu ihtiyaç meselesi gibi kişiye özel durumlardan ötürü, kimileri bu yükseliş süreçlerini karma temizleyerek başka ilişkilerde geçirir, kimileri twinflameleri üzerinden aldıkları birtakım derslerle bunu öğrenmeyi tercih ederler. Her iki tarafın da derslerini almış, imtihanlarını tamamlamış şekilde buluşmaları nadir bir durumdur fakat sizi temin ederim mümkündür.

Bana twinflame sürecimde aktarılan bilgi, tüm bunları dünyaya gelmeden önce ortaklaşa bir karar alarak seçtiğimiz doğrultusunda. Ben kendi adıma bunu pek hatırlamasam da benim mizacıma en uygun şekilde olayların gerçekleştiğini söyleyebilirim.

İkizalev buluşmasından sonra yada kavuşmasından demek daha doğru olur, bir kundalini aktivasyonu yaşamamız, bu yükseliş sürecinde sıkça karşımıza çıkan bir kavramdır. Aslında bu olay, hepimizin aşina olduğu kendi özümüzü hissetmemizden ve beden olarak bunun farkına varmamızdan başka birşey değildir. Bir taraftan yükselirken, bir taraftan da bu olay içimize doğru yaptığımız yolculuğun başlangıcıdır.

Bundan dolayı kavuştuktan sonra, zamanın başından beri, hepimizde eşit derecede var olan, fakat bir şekilde sakladığımız, gizlediğimiz, koktuğumuz, önemsemediğimiz metafizik yönlerimizin ortaya çıkması gündeme gelir. Bunlar kendini şifa veren güçler, bedenimize ait farklı uzuvların gösterdiği duyumsamalar olarak kendini gösterebilir. Bunları mümkün olduğu kadar itmeden kabul etmek süreci kısaltır.

İA’lerden dişi enerjiye sahip olan taraf eril enerjisi için bir ömür boyunca tuttuğu yeri ona açar. Bu bakir yere eril enerji dolmaya, bir yağmurun bir göleti doldurduğu gibi toplanmaya veya bir nehir gibi akmaya başlar. Bu da evrenin diğer mucizelerinden sadece biridir. Bu bir mucizedir; çünkü siz isterseniz tüm dünyayı dolaşmış, herşeyi laikiyle yaşamış ve görmüş olun, isterseniz defalarca aşık olun, evlenin, çocuk yapın, isterseniz ruhani gelişiminizin en tepe noktasında olun veya öyle zannedin, o yer, o alan, o boşluk, sadece ve sadece bir tek kişinin, ikizruhunuzun orayı doldurması için bekler. Ve onun enerjisi ile fiziksel olarak karşılaşmanız ile kendini gösterir ve uyanır. Bazı farkındalığı yüksek kişiler bunu zaten bilip o alanı hep boş olarak hissederler, bazıları ise ikiziyle karşılaştığında bu alanı farkederler. Genelde bu “dünya umurumda değil” gibi bir hisse sebep olsa da asıl amacının bu histen çok öte olduğunu unutmamak gerekir.

İkizalev karşılaşmasında göz göze bakışlar çok önemlidir. Çiftlerin genelde tabir ettikleri durum “ sanki kendimi onun gözlerinin içinde buldum” tarzında yaklaşımlardır. Bunun haricinde renkler, ışıklar, imgeler görenler de mevcut. Bu ve bunun gibi birtakım mucizeler size bu bağı anlatır, bunu nasıl anlayacaksanız ve emin olacaksanız öyle anlarsınız. Derin bir tamamlanma hissi gelir ve genelde şu cümle çıkabilir “ya nerdeydin bunca zamandır” Bunun gibi çeşit çeşit kavuşma anları vardır. Fakat size temin ederim bu hayatınız boyunca asla unutmayacağınız ve unutamayacağınız bir andır ve bu an karşılıklı yaşanır.

Dünya üzerindeki her birey ruhani gelişimini tamamlamak için burada bulunmaktadır. Bu kimileri için çok çetrefilli ve zor bir dağ yolunu, kimileri içinse eğlenceli ve macera dolu bir lunaparkı anımsatır. Bazen her ikisini de…Bu hem zor, hem de eğlenceli yolda karşımıza çıkan ve düşüncelerimizi sarıveren en canalıcı konulardan biri ikili ilişkilerdir. İkili ilişkiler deyince ailemiz, arkadaşlarımız, iş çevremiz, öğretmenlerimiz, sevgililerimiz de bunun içine kolayca katılırlar.

Tüm bu bahsettiklerim bir tarafa dursun asıl konu hep aşk ilişkileri etrafında döner. İşte ruh bağı konuları da burada çok yerinde bir şekilde kendini gösterir. Ruh eşi, ruh ikizi, yakın ikiz ve ikiz alev gibi kavramlar son zamanlarda oldukça kullanılmaya başlayan kelimelerdir.

Ben hayat yolumda genelde bir kavramı tersinden öğrenmeyi daha kolay bulmuşumdur. Yani birşeyin ne olduğu ile değil, ne olmadığı ile ilgili bilgi beni daha çabuk sonuca ulaştırır veya daha kolay anlamamı sağlar.

Aslında hayat süreci de bana göre tam da böyledir. Yaşayarak ne olmadığımızı anlarız ta ki ne olduğumuzu anladığımız ana kadar. Birkaçımız daha şanslı olabilir fakat ben onlardan değilim. Bu yüzden de ikizalevin ne olmadığını anlatarak konuya başlamayı daha uygun buluyorum.

İkizalev; masallarda, dizilerde, filmlerde, kitaplarda gördüğünüz aşk hikayelerine konu edilmiş biri kadın biri erkekten oluşan iki kahraman arasında dönen bir kurgu değildir. Tam tersine bu kavram dünya işleri ile ilgili olmaktan ziyade ruh boyutu ile ilgili bir kavramdır.

İkizalev, hepimizin bildiği ve tanıdığı anlamda bir ilişki değildir, hatta bir ilişki şekli değildir diyebiliriz. Çünkü ilişki iki birey arasında vuku bulur, ikizalev ise daha ziyade bir bağdır ve bu bağı bir “birleşme” veya “kavuşma” olarak tanımlamak daha doğru olur.

İkizalevimizle “ömrümüzün sonuna kadar beraber mutlu yaşadık” gibi bir kavrama direk olarak beklentimizi bağlamak da yanlış olur. Bazı ikizalevler fiziksel olarak bir araya gelmez veya bir arada kalmazlar.

Twinflame yolumda bana gelen bilgiye göre sadece tek bir ikizalevimiz vardır. Bunun dışında 5 tane yakınikiz dediğimiz ruh bağı mevcuttur. Bu kavramlar kolaylıkla birbirine karışabilir, hatta daha da çok karışıklığa yol açan kavramlardan biri ruh eşleri dir. Tek bir twinflameminiz olmasına rağmen birçok ruh eşimiz olabilir. Buradan da anlaşılacağı gibi ruh eşi, bir twinflame veya neartwin değildir. Ruh eşi kavramını başka bir yazımda ele alacağım.

Yukarıda anlattığım konularla aklınızda aşağı yukarı bir resim oluşturduğumu umuyorum. Bütün bu açıklamalardan sonra İkizalev nedir, nacizane elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım.

İkizalev ruhumuzun bize en yakın olan tarafıdır. Dikkat ederseniz bir parçası veya yarısı kavramlarını özellikle kullanmadım. Çünkü bu kavramlar genelde bölünmüşlük ile çağrışım yaratırlar. Oysa burada bölünmüş bir şey yoktur aslında, benim deneyimlediğim ve algıladığım doğrultuda bir bütündür ikizalev, ikisi bir bütünü oluşturur. Hem kendi içlerinde bir bütündürler hem de beraber bir bütündürler. Belki lineer düşüncenizi biraz zorladım fakat böyle anlatmak yeni bir anlayış şekli olsa da bana daha doğru geldi. Alışması zaman alabilir ve tam olarak sindirmesi uzun olabilir fakat görüşüme göre bu anlatımın daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Hepimizin tanıdığı bir twinflame var aslında, bu kavram daha bu şekilde kendini spritüel literature yazmadan önce twinflame’in en güzel ve en kadim örneğini taşıyan bir kişi. O da Mevlana Celalettin-I Rumi idir. Onun en yakın yansımasını da Şems olarak tanımaktayız. Dünayaya son gelişlerinde bize ve tüm dünyaya, hatta tüm evrene ışıklarını saçmış ve nur olarak buradan ayrılmışlardır.

İkizalevler “bir”dir. Onlar, ayrı yada sonradan birleşmiş ruhlar değildir. Zamanın başından beri herdaim “bir” olan ve ebediyen “bir” kalacak olan bireylerdir. Bir ruhani yolun son halkasıdırlar. Onlar bir mucizedirler.

Bu ruhani ve güçlü bağdan ötürü ikizalevler fiziksel olarak bir araya geldiklerinde de mucizeler oluşur. Bunu güçlü bir çekim ve sonsuz bir bağ hissi takip eder. Ruhlarımızı taşıyan bedenlerimiz olduğundan, bedensel bir birleşme yaşadıklarında da gerçekten daha önce yaşamadıkları mucizevi deneyimleri tadabilirler, tarifi mümkün olmayan bir yakınlık ve haz duyarlar. Bu cinsellikten daha ziyade, kutsal bir sevişme ve kavuşma şeklidir. Bu mucizevi olay kendiliğinden en doğal ve en basit hali ile tazahur eder.

Bu yaşayabileceğiniz en derin ruh bağıdır.